Son dönemde dünya politikasında önemli gelişmeler yaşanıyor. Özellikle Orta Doğu bölgesinde, farklı ülkelerin askeri ve siyasi hamleleri, uluslararası ilişkilerin seyrini değiştirebiliyor. Son olarak, İsrail basınında yer alan haberlere göre, Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye’den çekilme hazırlıkları yaptığı bildirildi. Bu durum, sadece Suriye için değil, komşu ülkeler ve bölge genelinde büyük etkilere yol açabilir. Peki, ABD'nin Suriye'den çekilmesi ne anlama geliyor? Bu kararın arka planında yatan sebepler neler ve sonuçları neler olabilir? İşte detaylar.
ABD, Suriye'deki askeri varlığını 2014 yılında IŞİD’in yükselişiyle birlikte başlatmıştı. Aslında, bu birliklerin varlığı, militan gruplara karşı bir mücadele görünümündeyken zamanla Suriye’deki iç savaşın karmaşık dinamiklerinin bir parçası haline geldi. ABD’nin Suriye içindeki varlığını sürdürmesinin sebepleri arasında, terörle mücadele, İran’ın bölgedeki etkisinin azalması ve Suriye hükümetinin Kuzey Suriye’deki Kürtlerle olan ilişkileri gibi faktörler yer aldı. Ancak, son günlerde bu durumun değişeceği yönündeki haberler, uluslararası arenada yeni tartışmalara yol açmaya başladı.
İsrail basınında yer alan bilgilere göre, ABD’nin Suriye'den çekilme kararının, Biden yönetiminin dış politika stratejilerine bağlı olduğu belirtiliyor. Biden yönetimi, Asya-Pasifik bölgesine daha fazla odaklanma kararı almış gibi görünüyor. Yani, Suriye’den çekilme kararı, daha geniş stratejik bir planın parçası olabilir. Ancak bu durum, bölgedeki güç dengelerini değiştirebilir. ABD'nin çekilmesiyle birlikte, Rusya ve İran’ın etkisinin artması bekleniyor. Özellikle, Suriye’deki muhalif gruplar için bu durum sıkıntılı bir dönem anlamına gelebilir; zira ABD'nin desteği azaldığında, bu gruplar daha savunmasız hale gelebilir.
ABD’nin Suriye’den çekilmesi durumunda, bölgedeki gücün nasıl şekilleneceği konusunda farklı senaryolar var. Öncelikle, İran'ın Suriye'deki etkisinin artması, yalnızca bu ülkeyi değil, bölgedeki diğer ülkeleri de etkileyecek. Örneğin, İran'ın Suriye'deki varlığını güçlendirmesi, İsrail için ciddi bir tehdit unsuru oluşturuyor. Bu bağlamda, İsrail hükümeti, İran’ın ve onun müttefiklerinin Suriye’deki varlığını izlemeye devam edecek ve muhtemel askeri harekâtlar düzenleyebilir.
Bunun yanı sıra, ABD’nin Suriye’den çekilmesi, Kürt yönetimlerinin de geleceğini sorgulamasına yol açabilir. Kuzey Suriye’deki Kürt gruplar, yıllardır ABD'nin desteğini alarak bölgedeki özerk yapılarını inşa etmeye çalışıyorlardı. Ancak, ABD'nin çekilmesinin ardından bu grupların nasıl bir geleceğe sahip olacağı belirsiz. Türk hükümeti ise, bu durumu fırsata çevirerek Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlere yönelik askeri harekât düzenlemeyi düşünebilir. Dolayısıyla, ABD’nin çekilmesinin sonucunda, Suriye’nin kuzeyindeki durum daha da karmaşık hale gelebilir.
Özetle, ABD'nin Suriye'den çekilmesi, bölgedeki güç dengelerini derinden etkileyecek bir gelişmedir. Bu durum, yalnızca Suriye’nin geleceğini değil, Orta Doğu'daki pek çok ülkenin güvenlik politikalarını da şekillendirecek. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, tüm taraflar için hayati bir öneme sahip olacak ve uluslararası kamuoyunun dikkatle takip etmesi gereken bir süreç başlatacaktır.