Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ilham Aliyev, geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir basın toplantısında, Ermenistan'a yönelik kritik bir çağrıda bulundu. Aliyev, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve kalıcı bir barış sağlanması adına Ermenistan’ın yeni bir anayasa oluşturmasının önemine değindi. Bu çağrı, Karabağ bölgesindeki gerilimin sona ermesi ve iki ülke arasında uzlaşmanın sağlanması için atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Aliyev, ‘Zaman kaybetmeye gerek yok’ ifadesiyle, acil eylem gerekliliğine dikkat çekti.
Aliyev’in çağrısı, bölgede yaşanan çatışmaların ardından sergilenen uzlaşma çabalarının önemli bir parçası. İki ülke arasındaki sorunların çözümünü yalnızca askeri güçle değil, aynı zamanda yapısal reformlarla sağlanabileceğini vurgulayan Aliyev, Ermenistan’ın yeni bir anayasa hazırlayarak ülke içinde barışçıl bir diyalog zemini oluşturmasının kritik önemi üzerinde durdu. Aliyev, ‘Siyasi istikrar ve ekonomik kalkınma için sağlıklı bir anayasa gereklidir. Biz, barış ve güvenlik temelinde bir araya gelmeliyiz’ ifadelerini kullandı.
Bu çağrıyla birlikte, bölgede barış için atılacak adımların önemi bir kez daha vurgulanmış oldu. Aliyev, hem yerel hem de uluslararası camiada destek bulacak şekilde Ermenistan hükümetine, daha kapsayıcı bir anayasa sürecine girmesi çağrısında bulundu. ‘Gelecek nesillere daha iyi bir miras bırakmalıyız’ diyen Aliyev, anayasanın halkın sesini yansıtacak nitelikte olması gerektiğine dikkat çekti.
Aliyev’in anayasa çağrısı, dönemin en kritik konularından biri olan bölgede normalleşme sürecinin zirveye ulaşması açısından da büyük önem taşıyor. Hem Azerbaycan hem de Ermenistan, geçmişte birçok sorun yaşamış ve bu sorunlar zamanla derinleşmiştir. Ancak, özellikle son dönemde iki ülke arasındaki müzakere süreçlerinin hız kazanması, bu tip önerilerin mesafeleri kısaltabileceğini gösteriyor. Aliyev, uluslararası güçlerin de bu süreçte sağlıklı bir rol oynaması gerektiğini düşündüğünü belirtti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, özellikle Avrupa Birliği’nin ve diğer uluslararası kuruluşların bu süreçteki önemine değinerek, ‘Eğer sorunun köküne inmek istiyorsak, dış müdahale olmadan herkes kendi içinde demokrasiye yönelmelidir’ dedi. Bu bağlamda, Ermenistan’ın anayasa değişikliği kapsamında atacağı adımlar hem kendi iç huzurunu artıracak hem de komşu ülke ile olan ilişkileri geliştirecektir. Diplomasi ile sürdürülen bu süreçte, olumlu gelişmelerin yaşanması bekleniyor.
Son olarak, Aliyev’in açıklamaları, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkiler açısından değil, aynı zamanda Kafkasya bölgesinin genel durumu açısından da önemli bir mesaj içeriyor. Bölgedeki istikrarın sağlanması, sadece yerel güçlerin değil, aynı zamanda uluslararası aktörlerin de desteğine bağlıdır. Türkiye’nin de bu süreçte aktif rol oynadığı dikkate alındığında, Kafkasya’nın geleceği adına umut verici bir tablo çizilebilir.
Sonuç olarak, Aliyev’in Ermenistan’a yönelik anayasa çağrısı, kararlılık ve diyalog temelinde yeni bir sayfa açma temennisini taşıyor. İki ülke arasındaki sorunların üstesinden gelinmesi, öncelikle Ermenistan’ın kendi iç dinamiklerini gözden geçirerek sağlıklı bir anayasa ile yola devam etmesine bağlıdır. Zaman kaybetmeden atılacak adımlar, bölgenin geleceğine olumlu bir etki yapacaktır.