Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, işsizlik oranlarının son dönemde beklenenden hızlı bir şekilde arttığını belirterek, bu durumun sürdürülebilir ekonomik hedeflerle çeliştiğine vurgu yaptı. Yılmaz, Türkiye’nin büyüme hedefleriyle uyuşmayan bu tabloyu değerlendirdiği basın toplantısında, istihdam alanında yaşanan olumsuz gelişmelere dikkat çekti. Hükümetin, işsizlik oranlarını azaltmaya yönelik yürüttüğü politikaların sonuç vermediğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye'nin iş gücü piyasasındaki değişimlerin ve ekonomik dalgalanmaların işsizlik oranlarını nasıl etkilediğine dair önemli tespitlerde bulundu. Son yıllarda yaşanan ekonomik belirsizlik, pandemi sürecinin etkileri ve global piyasalardaki dalgalanmalar, iş gücü piyasasında ciddi sorunlara yol açtı. Yılmaz, "İşsizlik oranları, OVP hedeflerimizin çok üzerinde. Bu durum, bizleri ciddi şekilde endişelendiriyor," dedi. Ayrıca, ekonomik büyüme oranlarının düşmesi, filizlenen yatırımların azalması ve sektörel bazda yaşanan sıkıntıların, istihdamı olumsuz yönde etkilediğini belirtti. İşsizliğin arttığı sektörlerin başında inşaat, turizm ve hizmet sektörlerinin geldiği gözlemlenirken, bu durumun Türkiye'nin genel ekonomik yapısına olan etkileri de tartışılmaya başlandı.
Yılmaz, hükümetin işsizlikle mücadele için belirli stratejiler ve reformlar üzerinde çalıştığını duyurdu. İş gücü maliyetlerini düşürmek, nitelikli iş gücünü artırmak ve sektörel destekler sağlamak için önlemler alacaklarını ifade etti. Yılmaz ayrıca, genç işgücü için yeni projelerin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, eğitim ve istihdam alanında atılımlar yapmanın şart olduğunu vurguladı. "Eğitim sistemimizi sektörlerin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırmalıyız. Gençlerimizi geleceğe daha iyi hazırlamak, istihdamsız bir gelecek sunmamız için kaçınılmaz," dedi.
Mevcut ekonomik koşullar altında, hükümetin işsizlikle mücadelede attığı adımların yanı sıra, özel sektöre de önemli görevler düştüğünü söyleyen Yılmaz, işverenlerin de iş gücü oluşturma sorumluluğunun altını çizdi. İşyerlerinin kalıcı istihdam seçenekleri sunarak, kısa süreli çalışmalardan kaçınması gerektiği vurgusu, sektör temsilcileriyle yürütülecek olan işbirliklerinin önemini ortaya koyuyor. Ayrıca, Yılmaz, kamu kurumlarının da istihdam yaratıcı projelere öncülük etmesini gerektiğini kaydetti. Böylece, istihdam sorununun sadece bir ekonomi politikası değil, aynı zamanda sosyal bir mesele olduğu dile getirildi.
Son olarak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, işsizlikle ilgili alınacak önlemlerin bütünsel bir şekilde ele alınmasının elzem olduğunu vurguladı. Hem ekonomik hem de sosyal boyutları olan bu sorunu aşmanın, yalnızca hükümete ait olmadığını dile getiren Yılmaz, "Tüm paydaşların katkı vermesi gereken bir süreçten bahsediyoruz. İşverenler, eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları ve hükümet, bu konuda ortak bir akıl oluşturmak zorundadır," şeklinde konuştu.
Bütün bu açıklamalar, Türkiye’nin işsizlikle mücadelesinin, ekonomik büyüme hedefleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu gösteriyor. Hükümetin, işsizlik oranlarını düşürmeye yönelik uygulayacağı politikalar, toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkileyecek nitelikte. Bu nedenle, yakın gelecekte atılacak adımlar, hem ekonomik istikrarı sağlamak hem de sosyal adaleti tesis etmek açısından büyük önem taşıyor.