Elazığ, Türkiye'nin doğusunda yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dolu bir şehir. Ancak son günlerde sokakları adeta hayalet gibi boş kalan Elazığ'da ne olduğunu merak edenler için, günlerdir devam eden esrarengiz durumun arka planına ışık tutuyoruz. Şehrin sakinlerinin bir araya gelmediği, sosyal etkinliklerin neredeyse sıfıra indiği bu durumu anlamak için çeşitli sebepler üzerine eğilmiş durumda uzmanlar ve yerel halk.
Elazığ'ın sokaklarının boş kalmasının en büyük sebeplerinden biri son günlerde artan hava koşulları. Şehirde etkili olan yoğun kar yağışı ve soğuk hava dalgası, yerel halkın dışarı çıkma isteğini büyük ölçüde azaltmış durumda. Karla kaplı sokaklar, hem yolların kapanmasına hem de insanların dışarı çıkmada tereddüt etmesine yol açtı. Özellikle yaşlı bireyler, düşme korkusuyla evlerinde kalmayı tercih ettiler. Ayrıca, çocukların karla oynamaları için bile dışarıya çıkamaması, şehirde sokağın neredeyse tamamen boş kalmasına sebep oldu.
Bir diğer faktör ise şehirde artan güvenlik endişeleri. Birkaç gün önce yaşanan hırsızlık olayları ve kaybolma vakalarının ardından Elazığ'da büyük bir güvensizlik ortamı hâkim olmuş durumda. Halk arasında yapılan sohbetlerde, bu durumu konuşmamakla birlikte bazı kişiler, dışarı çıkmak istemediklerini ve evde kalmayı tercih ettiklerini ifade ediyor. Güvenlik güçleri de duruma el koyarak şehrin genelinde devriye geziyor, bu da insanların psikolojik olarak dışarı çıkma isteğini etkiliyor.
Koronavirüs pandemisi nedeniyle dünya genelinde yaşanan korku ve belirsizlik hâlâ gündemden düşmedi. Elazığ'da da bu durum farklı değil. İnsanlar, pandeminin getirdiği sağlık riskleri karşısında dikkatli davranırken, sosyal mesafe kurallarına uymak adına kalabalık ortamlardan uzak duruyor. Restoranlar, kafenin pek çoğu ya kapatıldı ya da müşteri alım kısıtlamalarıyla işlevini sürdürüyor. Elazığ'a özgü olan bu durumu, halkın sosyal yaşamına ve psikolojisine olan etkileri de oldukça derin. Her geçen gün daha fazla insan, sosyalleşme fırsatları bulamadan gündelik yaşamını sürdürüyor.
Öte yandan, şehirde yapılan sosyal etkinliklerin azalmış olması da bu durumu etkileyen bir başka husus. Yerel festivaller, konserler ve kültürel etkinlikler için belirli tarihlerde planlamalar yapılmasına rağmen, belirsizlikler ve güvenlik endişeleri bu organizasyonların ertelenmesine sebep oluyor. Sonuç olarak, insanların dışarı çıkmasını teşvik eden nedenler büyük ölçüde ortadan kalkmış durumda. Elazığ'daki boş sokaklar, yalnızca fiziksel olarak değil, duygusal olarak da insanların toplumdan izole olduğu bir durumu simgeliyor.
Elazığ'daki bu sessizliğin ne kadar süreceği bilinmezken, şehir sakinleri umutlu bekleyişlerini koruyor. Bütün bu belirsizlikler ve sorunlar karşısında, Elazığlıların dayanışma ve birlikte hareket etme kültürü, bu zorlu dönemin üstesinden gelinmesine yardımcı olabilir. Yerel halk, sorunlara çözüm bulmak için aktif rol almakta kararlı gözüküyor. Sosyal medya üzerinden yapılan çağrılar, bireylerin dayanışma göstermesi için önemli bir araç olmalı. Şehrin tüm kesimlerinin bir araya gelerek daha aktif bir sosyal çevre oluşturmaları, boş kalan sokakların tekrar hayat bulmasına vesile olabilir.
Sonuç olarak, Elazığ'da sokaklar neden boş kaldı sorusunun yanıtı; iklimsel etkenlerden güvenlik endişelerine ve pandeminin etkilerine kadar uzanan bir dizi karmaşık sebeple şekilleniyor. Elazığ halkı, geçmişte olduğu gibi bu belirsizliği geride bırakarak, tekrar sosyal yaşamlarının canlı olduğu günlere dönmeyi umuyor.