Son yıllarda yaşanan şiddetli çatışmalar, Filistin’in Gaza bölgesinde hayatı cehenneme çevirmiş durumda. Bu zorlu süreçte, birçok insan hayatını kaybetti, sevdiklerini kaybeden aileler ise derin bir acı ile baş başa kaldı. Ancak bu durumda umut ışığı olarak parlayan bazı hikayeler var. İşte bu hikayelerden biri, Filistinli doktor Ahmed Neccar ve hayatta kalan son çocuğu Leyla’nın hikayesi. Sonunda, savaşın yıpratıcı etkilerinden kurtulmak için bu ikili, İtalya’ya doğru yola çıktı.
Doktor Ahmed Neccar, yıllardır Gazze'de sağlık hizmeti sağlayarak topluma katkıda bulunan bir hekimdir. Hekimlik mesleğini icra ederken, savaşın getirdiği zorluklarla baş etmek zorunda kalmıştır. Ancak, son yıllarda üzerine binen girdap, onu ve ailesini derinden etkilemiştir. Neccar, ailesinin tamamını şiddet olayları sonucu kaybetmiş ve hayatta kalan tek çocuğu Leyla ile birlikte zor günler geçirmektedir. Leyla, henüz 7 yaşında olmasına rağmen, yaşadıkları travmalar nedeniyle çocukluğun getirdiği neşeyi yitirip bir yetişkin gibi düşünmeye başlamıştır. Babası, onu bu travmalardan korumak için var gücüyle savaşıyor. Ancak tüm çabalarına rağmen, Gaza’nın koşulları, onların yaşam mücadelesini her gün zorlaştırmaktadır. Leyla için daha iyi bir yaşam sunmanın yollarını arayan Neccar, doktorluk mesleğinin yanı sıra babalık görevini de büyük bir özveriyle yerine getiriyor.
Uluslararası yardım kuruluşları ve insani yardım derneklerinin desteği ile Leyla ve Neccar, İtalya’ya ulaşmayı başardı. Bu ulaşım, onlara sadece fiziksel bir mesafe kat etmekle kalmayacak, aynı zamanda yaşam standartlarını da iyileştirecek bir fırsat sunacak. İtalya’da, bir grup gönüllü doktor ve sağlık çalışanı, Neccar’ı ve kızı Leyla’yı karşılayarak burada yeni bir hayat inşa etmelerine yardımcı olmak için hazır bekliyor. İtalya’ya ulaştıklarında, Leyla’nın travma sonrası stres bozukluğu tedavisi için gerekli olan desteğin sağlanacağı söylendi. Neccar, yeni bir başlangıç yapacak olmanın heyecanını ve aynı zamanda belirsizliğini yaşıyor. Bu süreçte, Leyla’nın yeniden gülümseyebilmesi ve hayatın tadını alabilmesi için savaşmaya hazır.
Doktor Neccar, Gazze’de yaşadıklarından sonra hayatının en zor kararını almak zorunda kaldı: Ya sevdiklerinin anılarında yaşamaya devam etmek ya da Leyla ile birlikte yeni bir başlangıç yapıp geleceğe dair umutla bakmak. İtalya’ya geldiklerinde, geçmişin izlerini geride bırakmaya kararlıydı. Leyla’nın mutluluğu için elinden geleni yapacağına söz veren Neccar, burada ona gerçek bir çocukluğun kapılarını açmak adına her türlü mücadeleyi verecek.
İtalya’da başlattıkları bu yolculuk, sadece kendileri için değil, benzer durumdaki diğer insanlar için de bir umut kaynağı haline geldi. Neccar, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hayatım boyunca, insanları tedavi ettim. Şimdi ise kızımı tedavi edecek bir hayat bulmak arifesindeyim. Bu yeni şehirde Leyla için umut dolu bir gelecek inşa etmek istiyorum,” dedi. Neccar ve Leyla’nın hikayesi, sadece bir aile dramı değil; aynı zamanda savaşların ve çatışmaların getirdiği acıların insan hayatını nasıl etkilediğini de gösteren bir parça. Bu süreçte yaşananlar, savaşların arka planda bıraktığı travmalarla baş etmenin ne denli zor olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, doktor Neccar ve kızı Leyla’nın İtalya’ya gelişi, sadece kendi hikayeleri için değil, dünya üzerindeki pek çok insan için de umut vadediyor. İnsanlık, bir gün bu tür acı hikayeleri sonlandırmak için gerekli adımları atacak mı? Zaman gösterecek. Şu an için, Neccar ve Leyla’nın yeni hayatlarına merhaba dediği bu an önemli bir dönüm noktası oluyor. Gözler o güzel çocuk gülümsemesinde, ve hastalıklarla dolu hayatla savaşan bir babada; ikisinin hikayesi, insanlığın dayanışma ve yardımlaşma ruhunu yaşayacağı bir destanı simgeliyor.