Son dönemde dolandırıcılık vakaları artarken, bir babanın başına gelen olay, bu konuda dikkat çeken bir örnek niteliği taşıyor. İzmir'de yaşayan 50 yaşındaki Halil S., oğlu olduğunu sandığı dolandırıcıya tüm birikimini kaptırarak, hayatının en zor günlerini yaşamaya başladı. Bu tür olayların artması, dolandırıcılığın yeni ve yaratıcı yöntemlerinin de devreye girmesi nedeniyle herkesi fazla dikkatli olmaya çağırıyor. Halil, olayın detaylarını paylaşırken, pek çok kişinin benzer durumlardan korunması adına vereceği önemli tavsiyeleri de dile getiriyor.
Halil S., oğlu Ahmet'in bir arkadaşı olduğuna inandığı dolandırıcının tuzağına düştü. Dolandırıcı, Halil'in oğlunun telefonunu kullanarak ona ulaştı ve kendisini "Oğlum" şeklinde tanıttı. Hedef aldığı baba, oğlu ile yıllardır süregelen dostluğuna dayanarak dolandırıcıya güvendi. Oğlunun acil bir durumu olduğunu ve onun için hızlıca nakit paraya ihtiyacı olduğunu belirten dolandırıcı, Halil'i ikna etmeyi başardı. Dolandırıcı, Halil'den 80 bin TL para talep etti. Baba, "Oğlum zor durumda, ona yardım etmem lazım" düşüncesiyle, tüm birikimini bu dolandırıcıya gönderdi.
Olayın farkına vardığında ise Halil, dolandırıcının aslında onun oğlu olmadığını anlamış ve doğal olarak büyük bir şok yaşamıştı. Maalesef, dolandırıcı çoktan kayıplara karışmış ve Halil’in tüm birikiminden de faydalanmıştı. Halil, bu tür dolandırıcılıkların önüne geçmek için toplumu bilinçlendirmek adına bu acı hikayesini paylaştı. "Oğlumun sesi çok benziyordu, dolandırıcının sesini tanısam belki bu duruma düşmezdim" diyor. İşte bu nedenle Halil gibi pek çok baba için olayın ardından bırakılan izler hala tazeliğini koruyor.
Halil S., yaşadığı acı deneyimden sonra insanlara birkaç tavsiyede bulunmayı ihmal etmedi. Öncelikle, tanıdık seslerle gelmeyen taleplere karşı dikkatli olmak gerektiğini belirtti. Dolandırıcılara karşı nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dair önerilerini sıralayan Halil, “Eğer bir telefon alırsanız ve acil bir durum bildiriliyorsa, mutlaka o kişiyi doğrulamak için başka bir iletişim numarasıyla iletişime geçmelisiniz” dedi. Ayrıca, sosyal mühendislik yöntemlerine karşı uyanık olmak gerektiğinin altını çizen Halil, “Her türlü durumda temkinli olmak zorundayız. Dolandırıcılar, hırsızlık için her türlü manipulasyon yöntemini kullanabilirler” ifadelerini kullandı.
Halil’in başına gelen bu olay, birçok kişinin aslında ne kadar savunmasız olduğunu da gözler önüne serdi. Sosyal medyanın, dolandırıcılığın merkez üssü haline geldiği günümüzde, herkesin sosyal ve teknolojik becerilerini geliştirmesi şart. Halil’in asıl hedefi, dolandırıcılıkla mücadele konusunda farkındalık yaratmak. Arkadaş ve eş dosttan gelen taleplerde her zaman ihtiyatlı olmak, en iyi korunma yollarından biri olarak öne çıkıyor.
Dolandırıcıların kurbanları arasında yer alan Halil S., bu olayı yaşadıktan sonra "Bir daha asla tanımadığım insanlara güvenmeyeceğim" şeklinde konuştu. Arkadaşları ve ailesi tarafından moral bulmaya çalışılan Halil, yaşadığı bu olayın sadece kendi hayatını değil, çevresindekilerin hayatını da etkilediğinin farkında. “Yaşadıklarım yalnızca benim için bir ders değil, aynı zamanda tüm aileler için de bir uyarıdır” dedi.
Sonuç olarak, Halil S'nin hikayesi bizlere dolandırıcılık olaylarının ne kadar gerçek ve tehlikeli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Aileler bu tür durumlara karşı her zaman tetikte olmalı; zira dolandırıcılar, her an ve her yerde karşımıza çıkma potansiyeline sahip. Yarıda kalan hayalleri, nasıl birikimlerin yok olduğunu herkesin akıllarında tutması gerekir. Unutmayın, dolandırıcıların acımasızlığı karşısında, yalnızca dikkatli ve temkinli olmak, bizi koruyabilir.