Dünya tarihine yön veren pek çok olayın merkezinde yer alan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920 tarihinde kurularak Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin sembolü olmuştur. Bu yıl, TBMM’nin 105. yıl dönümü vesilesiyle, meclisin geçmişten bugüne gelişimi ve geleceğe dair hedefleri üzerine bir inceleme yapacağız. TBMM, sadece bir yasama organı olma özelliği taşımakla kalmayıp, aynı zamanda toplumun her kesiminin sesi olmayı hedefleyen bir platformdur. Bu kapsamda, meclisin tarihine, işleyişine ve toplum üzerindeki etkisine odaklanacağız.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1920 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte, ulusun iradesinin temsili için kurulmuştur. Bu tarihten itibaren TBMM, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin sembolü haline gelmiş ve Kurtuluş Savaşı döneminde önemli kararların alındığı bir zemin oluşturmuştur. Meclis, ülkenin geleceğini şekillendiren yasaların kabul edildiği, milli birlik ve beraberliğin sağlandığı bir mekanizma olarak öne çıkmaktadır.
TBMM, 1920’de sadece 600 kişilik bir halk temsilcisinden oluşuyordu. İlk yıllarda, meclisin öncelikli amacı, ülkenin işgaline karşı direniși organize etmek ve ulusal bağımsızlığı sağlamak oldu. Kurtuluş Savaşı’nın ardından, meclis sırasıyla Şerif Ali, İsmet İnönü ve Adnan Menderes gibi tarihe damga vurmuş liderlere ev sahipliği yaptı. Her dönem, TBMM’nin işleyişinde farklı dinamiklerin etkili olduğu bir süreç olarak değerlendirilmektedir.
Günümüzde TBMM, Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli yasama organı olarak faaliyet göstermektedir. Modern dünyada, meclislerin rolü sadece yasaları kabul etmekle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda denetim, politika geliştirme ve kamuoyunu bilgilendirme gibi işlevleri de içermektedir. TBMM, bu kapsamda çeşitli komisyonlar aracılığıyla halkın taleplerini dinleyip, çözüm üretme noktasında önemli bir rol üstlenmektedir.
TBMM, son yıllarda dijitalleşme ve teknolojik yeniliklerle birlikte dönüşüm geçirerek, halkla daha etkili bir iletişim kurma çabasını göstermiştir. Ayrıca, sosyal medya platformları üzerinden gerçekleştirdiği yayınlar ve etkinliklerle de toplumun her kesiminin görüşlerini alma amacını gütmektedir. Bu noktada, TBMM’nin topluma açılması, yerel ve ulusal meselelerde daha aktif bir rol oynamasına olanak sağlamakta ve kamuoyunun meclisle olan etkileşimini artırmaktadır.
Geleceğe baktığımızda, TBMM’nin daha şeffaf ve hesap verebilir bir yapı oluşturması beklenmektedir. Kamuoyunun güvenini sağlamak için alınacak tedbirler arasında; yasaların, çalışmaların ve tüm süreçlerin daha açık bir şekilde kamu ile paylaşılması yer almaktadır. Ayrıca, gençlerin meclis içindeki temsilinin artırılması ve onların sesinin bu platformda daha fazla duyulması, meclisin geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, TBMM, 105 yıllık geçmişi boyunca Türkiye’nin demokratik yapısının önemli bir temsili olurken, gelecekte de bu misyona devam etmelidir. Tarih boyunca pek çok zorlukla mücadele eden meclis, her dönemde ülkenin refahı ve birliği adına önemli görevler üstlenmiştir. TBMM’nin 105. yılı, hem geçmişin muhasebesini yapmak hem de gelecekte atılacak adımları değerlendirmek için bir fırsat sunmaktadır. Bu özel günde, TBMM’de görev yapmış ve yapmaya devam eden tüm temsilcileri saygıyla anıyor, gelecekteki çalışmalarında başarılar diliyoruz.