Ülkemizi derin bir yas içine sokan bir gelişme yaşandı. Mimar Ece Gürel, 4 gün boyunca kayıptı ve arama çalışmaları sonucunda Belgrad Ormanı’nda bulundu. Ancak, acı gerçek kısa süre sonra ortaya çıktı; Gürel, hastaneye kaldırıldığı sırada hayata veda etti. Tüm Türkiye’nin takip ettiği bu olay, hem mimarlık camiasını hem de sevenlerini derinden sarstı. Ece Gürel, kent mimarlığına yaptığı önemli katkılar ve projeleri ile tanınan bir isimdi. Bu yaşananlar, yalnızca bir yaşam kaybı değil, aynı zamanda mimarlık dünyası için büyük bir kayıptır.
Ece Gürel, 30 yaşında genç bir mimar olarak Türkiye’nin önde gelen mimarlık projelerinde imzası bulunan bir profesyoneldi. Özellikle sürdürülebilir mimari alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken Gürel, genç yaşında pek çok ödüle layık görüldü. Eğitim hayatına Boğaziçi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde başladıktan sonra, yurtdışında önemli okullarda çalışmalarına devam etti. Geri döndüğünde, İstanbul’da birçok projede çalışarak hem ticari hem de sosyal alanlarda önemli bir etki bıraktı. Geliştirdiği projelerde çevre dostu malzemeleri ve akıllı şehir uygulamalarını birleştirerek, mimaride yeni bir soluk getirmeyi hedefliyordu.
Son günlerde yaşanan kaybolma olayı hepimizi derinden etkiledi. Ece Gürel, 4 gün önce sabah saatlerinde yürüyüşe çıkmak amacıyla evinden ayrıldı ve bir daha dönmedi. Ailesinin kaybolduğunu bildirmesi üzerine, arama kurtarma çalışmaları başlamıştı. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler, Belgrad Ormanı çevresinde kapsamlı bir tarama gerçekleştirdi. Televizyon kanalları ve sosyal medya üzerinden de yapılan anonslar, arama çalışmalarına katılımı artırdı. Neredeyse tüm İstanbul halkı Ece Gürel’in bulunması için seferber olmuştu. Çok sayıda kişi, ormanın çeşitli bölgelerinde, kendisine ulaşmak için duyarlılık gösterdi.
Maalesef, bu çabalar sonuçsuz kaldı ve 4 gün sonra Gürel’in cansız bedeni bulundu. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Gürel’in durumunun kritik olduğunu belirterek, hemen hastaneye kaldırdı. Ancak tüm müdahalelere rağmen, genç mimar kurtarılamadı. Bu durum, onun sevenleri ve ailesi için büyük bir yıkım oldu. Hayatı boyunca pozitif enerjisi ve mimarideki tutkusuyla tanınan Ece Gürel’in ani kaybı, birçok kişi için unutulmaz bir kayıptır.
Ece Gürel’in vefatı sadece kendisini sevenler için değil, aynı zamanda mimarlık camiası için de büyük bir kayıptır. Onun, genç yaşına rağmen başarıları, sektörde yeni bir vizyon oluşturmuştu. Gürel’in projeleri, mimarlık alanındaki yenilikleri ve çevre dostu uygulamalarıyla örnek teşkil ediyor; geleceğin şehirlerini tasarlama konusunda fikirler vermekteydi. Kendi jenerasyonunda lider konumda olan bir mimar olarak, bu alandaki başka gençlere de ilham kaynağı oluyordu.
Bu trajik olay, toplumda gençlerin sağlığı, güvenliği ve şehirdeki yaşam alanları konusunda bir tartışma başlatmıştır. İnsanların daha dikkatli olması gerektiği, özellikle doğa yürüyüşlerinde yalnız başına yürüyüş yaparken dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, bu olay vesilesiyle kaybolma vakalarına yönelik daha etkili bir sistem geliştirilmesi gerektiği yönünde talepler artabilir. Ece Gürel’in hayatını kaybetmesi, aynı zamanda sevdiklerini ve çalışma arkadaşlarını bıraktı ve onların hayatlarında asla unutulmayacak bir boşluk oluşmasına neden oldu.
Sonuç olarak, Mimar Ece Gürel'in vefatıyla, hem bir insanın hem de bir sanatçının yaşamına erken veda edilmiş oldu. Yaşamı boyunca pek çok insanın ilgisini çeken ve umut veren bir isim olan Gürel, bizlere güzel projeler ve unutulmaz anılar bıraktı. Bu trajik olay, gelecekte benzer durumların yaşanmaması için bir dönüm noktası olabilmesi adına, herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini hatırlatmaktadır. Ece Gürel’in anısını yaşatacak projelerin ve çalışmaların, onun idealleri doğrultusunda devam etmesi için mimarlık camiasındaki herkesin el birliğiyle hareket etmesi umuduyla, ruhu şad olsun.